16 Şubat 2013 Cumartesi

Yoğurt Faciası

Günler su gibi akıp geçiyor. Neredeyse ek besine geçmek üzereyiz ve ben hala kafamda ki soruların cevabını tam olarak bulabilmiş değilim. Esasen bir anne için çok heyecan verici olan bu aşama nasılda bir anda kabusa dönüşüyor bilmek istemezsiniz. Doktorumuzdan gerekli bilgilendirmeleri almama rağmen kafamın içinde bir yerlerde beynimi kemirip duran o soruyu halen yanıtlamış değilim. Mantığımla da, mesleki deneyimlerimde bir türlü bağdaşmayan bu sorun Bertuğ'un yoğurdu. Yaşadığım şehirde çok popüler olan bir çocuk doktoru "asla inek sütü ile yoğurt yapmamalısınız, mamadan süt yapılacak!" derken çok güvendiğim kendi doktorumuz inek sütü ile yapılabileceğini, bunu mama firmalarının çıkardığını savunuyor. Peki ne ile yapacağız biz bu yoğurdu? Bilirsiniz ki son yıllarda pek popüler olan başka bir mesele de keçi sütü ve keçi sütünden yapılan yoğurt, peynir gibi ürünler. İyi, güzel de her vakit nereden bulacağız bu keçinin sütünü? Piyasada keçi sütü adı altında satılan pek çok ürünün aslında inek sütü olduğunu ve bu sebepten  mahkemelik olduklarını öğrenince de eve keçi almaya karar veriyorum!!! "Oğluşumun ilk evcil hayvanı bir keçi olmamalı" düşüncesinden yola çıkarak bu saçma fikri şimdilik rafa kaldırdık...
Uzunca bir süre yaptığım tüm araştırmaların sonunda bu hususta yalnız olmadığımı anlıyor ve kendimi blog başında buluyorum. Benim gibi bebeğini anne sütü ile besleyen bir annenin mama satın alıp ondan yoğurt yapması kadar saçma bir fikri bir türlü benimseyemiyorum. Bu konuda bende kendi doktorum gibi mama firmalarının parmağı olduğunu düşünüyorum. Keçi sütüne gelince, keçi fiyatlarını araştırıp beni aramaları için eşe dosta haber verdim:) Aaa bu arada başka bir yeni moda olan konu da anne sütünden yapılan yoğurt tabi ki. Çooookça popüler ve bu aralar kime sorsanız revaçta olan hassas bir konu. Yalnız içerisinde bolca koruyucu madde içeren, hiçbir sütle karşılaştırılamayacak kadar mucize olan bu sütte nasıl bakteri üreteceğiz. Hiç yormadan ben yanıtlayayım normal şartlar altında tutmuyor ve bunun için yoğurt makinası almak gerekiyormuş. Yoğurt makinası alma fikri, keçi alma fikrinden daha mantıklı gibi gelse de, bebeğim için bu kadar değerli olan mucize sütün içinde bakteri üretmek için özel çabalar vermek ahmaklık olur diye düşünüyorum. Onca çelişki içerisinde düşünürken inek sütünden  mayaladığım yoğurdu tam kıvamında olmasına rağmen bir türlü içime sinmediği için oğluma veremeyip kendim yiyorum... Yapmış olduğum yoğurdun etkisiyle olacak ki konuyu bir dostumuzun aracılığı ile çocuk sağlığı anabilimdalına  kadar taşıyor ve görüşlerini alıyoruz. 
Sonuç olarak; keçi sütü ve süt ürünleri ile beslenen bebeklerde, ciddi oranlarda folik asit eksikliğine bağlı nörolojik sorunların ortaya çıktığını, sadece çocuğunda inek sütüne karşı alerjisi olan ailelerin bu yola baş vurması gerektiğini öğreniyoruz. Ve nihayet inek sütünden yapılan yoğurdun artık süt olmaktan çıkıp bir nevi boyut değiştirerek yoğurt olduğundan bir sakıncasının olmadığı kanısına varıyorum. Umarım bu konuyla ilgili benzer çelişkileri yaşayan annelere örnek teşkil eder deyip keçileri kaçırmadan önce Bertuğ'un yoğurdunun inek sütünden yapılmasına karar veriyor bol mayalı günler diliyorum.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder